Küçüktük,
Dikmiştik bir sevgi fidanı,
Sonsuz engellerle dolu yaşam çölüne,
Başlamıştı bir aşk hikâyesi, küçücük avuçlarımızda.
Birbirine kenetlenen minik kalplerimizde.
Hoş, samimi, gerçek sevgilerimiz vardı,
Maskelerin altına gizlenmeyen;
Gerçek sözlerimiz vardı,
Yalanın yanına yaklaşamadığı;
Pembe düşlerimiz vardı,
Karanlığın ulaşamadığı...
Büyüdük,
Kalmadı eser diktiğimiz fidanlardan,
Büyük avuçlarımız, tutamadı hayatın elinden,
Kum gibi akıp gitmişti zaman,
Değişmişti yaşam,
Samimi ve gerçek sevgiler,
Bırakmıştı yerini bir günlük sahte sevdalara
Sözlerimiz işbirliği peşindeydi yalanla adeta
Hayatımızsa, gömülmüş kumlarına zamanın, toz içinde,
Bir karanlık bakıştır çökmüş gözlerimize...
Bilirim, gelmeyecek akıp giden zaman geri,
Ondan imkânsız belki de, değiştirmek kendimizi,
Ama yine de,
Şimdi,
Küçük bir çocuk masumiyetiyle son bir kez daha
Sorsam acaba zamana
Geri verir mi elma şekerimi
O küçük avuçlarıma...
Serhat SÜREK (27.11.2008 // Perşembe // 00:30)
Dikmiştik bir sevgi fidanı,
Sonsuz engellerle dolu yaşam çölüne,
Başlamıştı bir aşk hikâyesi, küçücük avuçlarımızda.
Birbirine kenetlenen minik kalplerimizde.
Hoş, samimi, gerçek sevgilerimiz vardı,
Maskelerin altına gizlenmeyen;
Gerçek sözlerimiz vardı,
Yalanın yanına yaklaşamadığı;
Pembe düşlerimiz vardı,
Karanlığın ulaşamadığı...
Büyüdük,
Kalmadı eser diktiğimiz fidanlardan,
Büyük avuçlarımız, tutamadı hayatın elinden,
Kum gibi akıp gitmişti zaman,
Değişmişti yaşam,
Samimi ve gerçek sevgiler,
Bırakmıştı yerini bir günlük sahte sevdalara
Sözlerimiz işbirliği peşindeydi yalanla adeta
Hayatımızsa, gömülmüş kumlarına zamanın, toz içinde,
Bir karanlık bakıştır çökmüş gözlerimize...
Bilirim, gelmeyecek akıp giden zaman geri,
Ondan imkânsız belki de, değiştirmek kendimizi,
Ama yine de,
Şimdi,
Küçük bir çocuk masumiyetiyle son bir kez daha
Sorsam acaba zamana
Geri verir mi elma şekerimi
O küçük avuçlarıma...
Serhat SÜREK (27.11.2008 // Perşembe // 00:30)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder